MUTLULUK MERKEZİ

16. sokaktaki mutluluk merkezinde sakin bir sabah yaşanıyordu. Mutluluk doktorları Kuzey, Arda ve Irmak beraber yeni oyunlar için hazırlık yapıyordu. Oyun oynamak onların en önemli işiydi. O sırada Kuzey ve Irmak salıncakta sallanıyor, Arda ise kaydıraktan kayıyordu. Elbette bol bol gülüyorlardı. Oyun oynamak eğlenmek, eğlenmek gülmek demekti. 

Mutluluk merkezinin karşısındaki hayvanlar diyarında ise tüm hayvanlar saklambaç oynuyordu. Tek bildikleri oyun saklambaçtı. 

Aniden bir ses duyuldu. Bu hıçkıra hıçkıra ağlayan Benekli’nin sesiydi. Benekli’ye üzülen arkadaşları onu mutlu etmek için her şeyi denediler. 

Sırtlan burnunun yardımıyla harika kokan kurabiyelerin yerini buldu ve Benekli’ye çeşit çeşit kurabiye getirdi. Kurabiye mutluluk demekti. Benekli istemedi.

Banyo yapmanın mutlu edeceğini düşünen fil, hortumuyla Benekli’yi yıkamak istedi. Benekli onu da istemedi ve ağlamaya devam etti.

Dans etmek herkesi mutlu edebilir diye düşünen maymun kuyruğuyla daldan dala atladı ve dans etti. Fakat Benekli’yi güldüremedi. 

Ne yaparlarsa yapsınlar Benekli gülmüyordu. Ağlamaya devam ediyordu.

Benekli’nin ağlama sesine daha fazla kayıtsız kalamayan aslan kral “İhtiyacımız olan mutluluk doktorları,” dedi.

Çita hemen telefona koştu. “Alo? Mutluluk merkezi mi?” 

“Evet, buyurun mutluluk doktoru Kuzey ben. Size nasıl yardımcı olabilirim?” 

Çita “Lütfen çabuk gelin. Ne yaptıysak Benekli gülmedi. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya devam ediyor,” Dedi.

Mutluluk doktorları Kuzey, Irmak ve Arda hemen yola koyuldu. Benekli’yi güldürmeyi kafalarına koymuştu. 

Hayvanlar diyarına vardıklarında Çita onları kapıda karşıladı ve hemen Benekli’nin yanına götürdü. Kuzey Benekli’nin yanına oturdu. Benekli ağlarken onu dinledi. Sadece dinledi.

O sırada Irmak ve Arda diğer hayvanlarla konuşarak ağlamaya başlamadan önce Benekli’nin ne yaptığını öğrenmeye çalışıyordu. Sonunda buulmuşlardı. Oyun sadece oyun oynuyorlardı. Saklambaç…

Hıçkırarak ağlama sesi artık yavaş yavaş yumuşamaya başlamıştı. Bir süre sonra sakinleyen Benekli yanında kimin oturduğunu merak etti ve dönüp baktı. Mutluluk doktoru Kuzey gülen gözleriyle ona bakarak “Merhaba,” dedi. Yaşlı gözlerini kuyruğuyla silen Benekli de “Merhaba,” dedi. 

Kuzey; “Seni mutlu etmek için buradayız ve sana yardımcı olmak istiyoruz,” dedi ve Benekli’ye sorular sormaya başladı. O sırada Irmak, Kuzey’e bir ip ucu getirdi. İp ucunu alan Kuzey; “Sanırım boyun uzun olduğundan saklanmak senin için biraz zor. Bu yüzden arkadaşların hemen seni bulup sobeliyor,” Anlaşıldığına mutlu olan Benekli evet dercesine başını salladı. 

Aniden Kuzey’in aklına bir fikir geldi. 16. sokaktaki diğer çocuklarla konuştu. Çocuklardan rengarenk uçurtmalar hazırlamalarını ve uçurtmalarla birlikte hayvanlar diyarına gelmelerini istedi. Bir anda hayvanlar diyarı rengarenk uçurtmalarla doldu. Uçurtmaları gören Benekli heyecandan yerinde duramıyordu. Mutluluk doktorları ve tüm çocuklar hayvanlara uçurtma uçurtmayı öğretti. 

Başarmışlardı. Artık Benekli gülüyordu. “Yaşasın artık yeni bir oyunumuz var,” dedi Benekli. Kuzey giderken Benekli’ye “Her hafta sana yeni bir oyun öğreteceğiz. Sen de arkadaşlarına öğreteceksin. Bundan sonra oynayabileceğiniz bir sürü oyununuz olacak,” dedi. 

Aslan kral teşekkür etmek için mutluluk doktorlarına çok güzel hediyeler yolladı. 

Mutluluk doktorları ve 16. Sokaktaki tüm çocuklar Benekli ile birlikte herkesi mutlu etmişti. 

Kuzey; “Biri daha mutlu oldu. Ne dersiniz Irmak ve Arda birer bardak sıcak çikolata içelim mi?”

Saliha Eren