Sepetiniz şu anda boş!
Yarın ölebiliriz uykularımızda
Her gün geçtiğimiz sokak taşlarıyla
Kendi mezarımıza yaklaştığımız bir günde daha
Ne yarın ne de dün de değil var olduğumuz
Akrep ve yelkovanın pili bittiğinden durmadığı yerde
Yarın ölebiliriz mezar başlarında
Ve dahası kaç kişi ölebilirdi aynı anda
Ve kaç kişi bilmeden son kez iyi geceler diyeceğini
Uyumaya gider bir daha doğmamak üzere
Yarın ölebiliriz gölgemizle
Göz yaşlarından sel basmış şehirlerde
Hiç bir çığlık bu kadar duyulmamıştı
Ve karanlık gün doğumunu esir aldığında
Parmaklıklar ardı bir uçuruma hapsolmamıştı
Yarın ölebiliriz çocukluğumuzla
Bir ev musluğundan dolu su tabancası
Islaklığında yarım kalmış çıkmayan
Sessiz haykırışları yazmak
Ve hiç unutmadan mürekkep kuruduğunda
Güçlenerek devam etmekti
Yarın ölebiliriz ölüyken
Çıkmayan bedenlerin uzuvlarında
Tek ve teker teker değil
Sancıların ağırlaştığı küvezlerde
Bir oyuncak ayının gözlerinde
Ve yine çocuk arabalarında giderken
Bir mezar taşının bile olmamasında biz tekrar öldük
Hüseyin Gökmen
Paylaş
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.