Yaz ve Yarat Çemberi

BULMA BENİ

İllüstrasyon:Aİ&Canan Kılınç

Seninle ilk karşılaşmamız sonsuz bir sonbaharda, yapraklar hüzünle sonsuz denizlere dökülürken tüm umudumu aşktan yana kesince gerçekleşecek. 

Mevsim noktasında büyük iddialarım yok; kışın tüm ayazıyla hissedildiği soğuk bir ocak ayı da olabilir,

Kavurucu bir yaz akşamı da. 

Toprakla beraber alevlenerek yeniden doğan bir ilkbahar akşamı da…

Sevmeye ve sevdaya dair ümitlerimin olduğu bir güne denk düşecek tanışmamız.

Eğer tüm rastlantılar yolunda gider de kavuşursak seninle, başta her şey tozpembe olacak; sonra gri, tüm mutlu başlayıp mutsuz giden evlilikler gibi. 

Başta her gün yeni yemekler deneyeceğim senin için.

Sonra her gün makarna yapacağım.

 Önceleri parfüm sıkarak savurduğum saçlarımı günlerce yıkamayacağım.

 Bir hafta aynı kıyafetle dolaşacağım. 

Görmeyeceksin beni, farkıma varmayacaksın. 

Sen beni fark etmedikçe, ben daha çok yok olacağım.

 Daha çok önemsemeyeceğim; kendimi. 

Yalnızlıktan sığındığım kolların bedenimden yavaş yavaş çözülecek.

 Ben fark etmeden, sen fark etmeden.

 Daha yalnız, daha kimsesiz olacağım. 

Senin yanında olmak için hayaller kurduğum ev zindanım olacak.

 Aynı evde yan yana farklı hülyalara dalacağız.

 Önce sessizleşeceğiz, sonra bana bakarken göz bebeklerin büyüyecek.

 Başta beni incitmemek için öfkeni içine savururken…

 Sonra öfke tomurcukların sesinle desibel desibel bedenimi saracak.

 Sonra bir gün elin kalkacak bana.

 Ben sevgiden deyip avutacağım kendimi.

Eski aşk sözlerin, saçımı okşayışın gelecek aklıma; ağlayacağım.

Eskisi gibi sen gör diye açık açık değil, sen görme diye gizli gizli.

 Sevgi sandığım şeyin sevgisizlik olduğunu anlamam uzun sürecek.

Bir defa vurdun ya bana, bir daha olmaz diyeceksin.

 Ben olmayacak sanacağım,

Af dileyeceksin. 

Affedeceğim.

 Bir daha olacak, bir daha…

Bana her vurduğunda çok sevdim, çok seviyorum diyeceksin.

Çok sevdin zannedeceğim.

Çok seviyorsun zannedeceğim.

Çok sevmeyi acı çekmekle eş değer göreceğim.

Başta susacağım… Her kadın gibi.

Asla olmaması gerektiğini bildiğim halde,

 Suskunluğu onur sanacağım.

Sonra bağıracağım avazım çıktığı kadar.

Duymayacaksın. 

Duymayacaklar sesimi.

Sonra kaçacağım senden.

Bulacaksın beni.

Af dileyeceksin. 

Bir daha olmaz diyeceksin. 

Yeminler edeceksin.

 İnanacağım sana, inanmamam gerektiğini tüm hücrelerimle bildiğim halde…

Affedeceğim.

Bir daha olacak. 

Daha ağır daha yaralı ayrılacak; kalbim, bedenim, ruhum… 

Bazen kanlı siyah mor gözlerle, 

Bazen kırık kemiklerle,

 Bazen sözlerinle,

 Bazen bıçak darbeleriyle yaralanmış olarak kaçacağım senden.

Bulacaksın beni.

Af dileyeceksin.

Yeminler edeceksin, vaatler vereceksin…

Affedeceğim.

Tekrar vuracaksın, döveceksin… Söveceksin…

Tekrar kaçacağım.

Tekrar arayacaksın.

Bulacak.. Bulma beni …

Sev… Sevme beni.

Öl… Öldürme beni…

Kadınların en büyük umudu yaşamak!

Yaşama dair inancım yok,

Ama öl.., Öldürme beni.

 

saadet aktay

Saadet Aktay

Bir yanıt yazın