,

Hayata Ne Kadar Açıksınız? – Melisa Çoban’dan Geleceğe Mektup

Yazar:

dk okuma süresi

Hayat ve farkındalık üzerine düşünceli bir karakterin yol ayrımında durduğu, minimal siyah beyaz çizim.

Hayat Yolunda Farkındalık ve Kendini Keşfetme

Merhaba, hayata ne kadar açıksınız?

Tüm zamanların en başından, ortasından ya da sonundan; kısacası
okuduğunuz andan sizlere seslenmek istiyorum.

Bazen birikmiş bir duyguyla yola çıkarız, yolu tamamlayacak olan ise
deneyimleme sürecimizdir. Deneyime açık olmak ve olasılıkları
değerlendirmekle ilgilidir tüm bunlar. Kabuklaşmış bir zihne sahibiz; kendimizin
daha derinine inip özümüzü kurcaladıkça açılmaya gideceğiz. Kapalı bir
kozalak gibiyiz yolun henüz başındayken, karşımıza çıkan bir sonraki yenilik
ve olasılığa verdiğimiz şanslar kadar yol alacağız. Peki ya, sizler hayata ne
kadar açıksınız?

Öncesinde hiçbir şey bilmediğiniz için endişelenmeyin. Hayatın asıl amacı sizi
deneyimlerle öğretmektir. Asıl yaşam, sözcüklere sığınmış bir şekilde işlemez;
doğrudan kendisine maruz kalmalı ve size biraz da olsa dokunmasına izin
vermelisiniz. Hayat öylesine büyülü bir tılsım gibidir; dokunduğuna farklılık
sunar, gördüğüne anlam yükler, büyüttüğüne yuva bahşeder, kızdığına asi
farkındalık, sevdiğine umut kondurur. En iyisi ise, duyduğuna tanık olmanın
hissidir. Herkes hayat hakkında konuşur ve belli belirsiz tanımlarda bulunur;
izin verdiğinde, bir de kendisinden dinlemelisiniz onu. Emin olun, bahçenizdeki
bütün güzelliklerin farkına varacağınız bir canlılık verecektir sizlere.

Yollar uzun ve çetrefillidir ancak her biri bir öğretiyle gelir. Sizin alacağınız yanıt
ise tamamen size özeldir. Görünene kanmamayı, görünenin ardındaki anlamı
ortaya çıkarmayı öğrenmelisiniz. Başınıza gelecek her şey tam anlamıyla
doğru olmayacaktır; kendinizi inandırdığınız doğruluğun değerini
büyütmelisiniz. En kesin doğruluk, ona ait hissetmenizi sağlar. Cevabını
bulamadığınız sorular için kendi içinizde gezinmelisiniz. Belli belirsiz
adımlarınız belki de bir adım ötesine yaklaştırır sizi. Unutmayın ki, her zaman
her şeyi duyamaz ve göremezsiniz. Her yerde olamaz ve zamanın tümüne
yetişemezsiniz. Zaten olmanız gereken yerdesiniz. Kendi farkındalığınız en
büyük özverinizdir.

Yıllar tek bir ana sığabilir ancak duyguların belirli bir ömrü vardır. İnsan
yaşamını ölünceye dek sürdürür, lakin geride bıraktığı armağanlar ise anlamını
yitirinceye kadar değerlidir. Bu yüzden en kıymetli olan da,
önemsediklerimizdir. Kendinize yeterli özeni, sabrı ve değeri verin. Yaşamın
her kıymetli anında sabır ve umuda ihtiyacınız olacaktır; onlar, içinizde canlı
tuttuğunuz sürece yaşayacaklardır. Umuyorum ki, tüm bu zaman aşımına
rağmen içinizdeki ışıldayan duyguları her daim canlı tutarsınız.

Zamanın yalnızca bir anından, en sevgili dileklerimle,  
Melisa Çoban

Bir yanıt yazın